5 Aralık 2009 Cumartesi

Güneştepe:3-1:BAHCELİEVLER SK



Güneştepeye Deplasmanda 3-1 Yenildik.Mac 3-0 iken Yunus'un Attıgı Penaltı Golü Bizi Ümitlendirdi Ama Macta Başka Gol Olamayınca Bu Skorlae Bitti...

3 Aralık 2009 Perşembe

BAHÇELİEVLER:3-1:Yeşilova






                              Kendi Sahamızda Konuk Ettigimiz Yeşilovayı Kaptan Tolga'nın ve mertin Attıgı Golllerle 3-1 Yendik.Rakibin Gölü ise penaltıdan geldi...

19 Kasım 2009 Perşembe

Günün Yıldızı:Denise Richards



Denise Lee Richards (d.17 Şubat 1971), Amerikalı sinema oyuncusu.Kendisi BOND kızlarındandır

Babası telefon şirketinde çalışıyordu. Kendisinden küçük Joni adlı bir kızkardeşi var. Şu anda anne babası bir kahve dükkânı işletiyorlar.

Çocukluktan gençliğe geçtiği dönemlerde John Travolta'ya aşıktı. Lisede büyük dudakları nedeniyle "balık dudak" lakabı takılmıştı. Kickboks yapmaktan hoşlanıyor. İki kedisi iki de köpeği var. Lise Mezunu. Takma Adı:Fluffy Girl

Atakoy Çoban Çeşme-Bahcelievler Spor Kulübü
Yer:Bakırkoy Belediye Sahası
Gün:Cumartesi
Saat:10:45
Buluşma Saati:08:30

18 Kasım 2009 Çarşamba

Zinedine Zidane



Zinedine Yazid Zidane (kabilce : Zineddin Lyazid Zidan) (d. 23 Haziran 1972, Marsilya - ), genelde Zizou lakabıyla tanınan Cezayir asıllı eski Fransız futbolcu.

Pelé, Platini ve Maradona'yla futbol tarihinin en büyük futbolcularından biridir. 2004 yılında, Pele'nin hazırladığı FIFA 100 adı altında gelmiş geçmiş yaşayan en iyi 125 futbolcular arasında yer aldı. 2006 yılında, Fransa'da en sevilen sporcu seçilmiştir[1] ; 1998, 2000 ve 2003 yıllarında FIFA tarafından yılın oyuncusu seçildi[2] ve 1998 yılında Ballon d'or ödülünü kazandı.[3] France Football dergisi tarafından iki kez dünya tarihinin ikinci en iyi fransız futbolcusu seçilmiştir.
Orta sahada, oyun kurucu mevkiinde oynayan fransız fultbolcu, Real Madrid ve Juventus FC gibi prestijli avrupa kulüplerinde oynamıştır. Bu kulüplerle çok sayıda yerel ve uluslararası kupalar kazanmıştır.
Futbolunu ve performansını özellikle Fransa Milli Takımı'yla kazandığı 1998 FIFA Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda, ve final oynadığı 2006 FIFA Dünya Kupası maçlarında göstermiştir.[4] 2004 yılında Fransa Milli Takımı'nı bırakmış ancak Milli Takımın oynadığı kötü futbolu ve 2006 FIFA Dünya Kupası perspektifi ona yeniden Fransa Milli Takımı'nın yolunu gösterdi. 25 Nisan 2006 tarihinde, 2005-2006 sezonun sonunda, yani 2006 FIFA Dünya Kupası'ndan sonra, futbolu bırakacağını bildirdi.[5] Son maçını 9 Temmuz 2006 tarihinde Berlin'de 2006 FIFA Dünya Kupası Fransa-İtalya final maçında oynadı : maçın ilk dakikalarında panenka hareketi yaparak penaltıdan gol atmış ancak uzatma dakikalarında Marco Materazzi'ye kafa atarak kırmızı kart görmüş ve penaltı'lara kalan maçı bitirememişti.[6]
2005 yılında, Le Monde gazetesine göre Zidane'nın yıllık kazançı 14,6 milyon avroyu geçiyordu (%44'ünü sponsor'lardan almaktadır). Tony Parker'den sonra en çok kazanan fransız sporcudur.

Aslen Cezayir'den kabiliye'li bir aileden gelen Zidane, Marsilya'nın La Castellane sitesinde büyüdü. Portekiz kökenli Véronique Lentisco'yla evli olan fransız futbolcu, Enzo, Luca, Théo ve Elyaz adında 4 erkek çocuğu bulunmaktadır. Noureddine, Farid, Djamel adında üç erkek kardeşi ve Lila adında bir kız kardeşi vardır.
İlk seneler
Zidane'nın babasının Kabiliye'deki eviAnne ve babası Cezayir'deki Becaye bölgesindendir. Babası, Smaïl Zidane, Aguemoune Ath Slimane köyündendir.[7]. The Observer dergisine verdiği demeçte "Her gün nereden geldiğimi düşünüyorum ve halen kendi kimliğimden gurur duyuyorum : ilk önce La Castellane sitesinden bir kabilim, sonra Marsilya'dan bir Cezayirli ve son olarak bir fransızım."[8] demiştir.
Zinedine Zidane'nın ilk oynadığı takım, oturduğu mahallenin takımıydı : US Saint-Henri[9] (1982). Sonradan 14 yaşına kadar SO Septèmes-les-Vallons takımında oynar.[10] 1986 yılın sonunda, 3 günlük bir staja katılır : oynadığı maçlarda libero mevkiinde boy gösterir : kendi ceza sahası içinde rakip forvet oyuncuları çalım atması bütün dikkatleri üstüne çeker ve AS Cannes'da genç yetenekleri keşf eden Jean Varraud, Zidane'ı AS Cannes kulübünün antrenmanlarına çağırır.
Bir haftalık antrenman sonrasında, 1987 yılında, yani 15 yaşında, Guy Lacombe yönetimindeki AS Cannes altyapısına katılır.[11] Cannes'da Elineau ailesinde kalır. Jean Fernandez, Zinedine Zidane'nı, 16 yaşında, AS Cannes'nın profesyonel kadrosuna katar.
20 Mayıs 1989 tarihinde, yani 17 yaşına basmadan önce, Marcel Desailly ve Didier Deschamps'lı FC Nantes Atlantique'e karşı, ilk Ligue 1 maçına çıkar. 8 Şubat 1991 tarihinde, Ligue 1'de, yine FC Nantes Atlantique'e karşı ilk golünü atar. Maçtan sonra AS Cannes başkanı olan Alain Pedretti ona Peugeot 205 hediye eder. Kulüp UEFA Kupası'na katılır ve Zidane avrupa kupalarıyla tanışır. Ertesi sene, AS Cannes Ligue 2'ye düşer ve Zidane 1992 yılında Girondins Bordeaux'ya transfer olur.

Bordeaux'lu seneler


1992 yılında, Zidane, Bordeaux'nun o dönemin teknik direktörü olan Rolland Courbis ve başkanı Alain Afflelou tarafından transfer edildi. Bordeaux'dan AS Cannes takımına bir futbolcu ve AS Cannes'dan Bordeaux'ya üç futbolcu takas yoluyla transfer edildi. Yeni takımında, Christophe Dugarry ve Bixente Lizarazu'yla arkadaşlık kurur ve üçü Bordeaux'nun üçgeni olarak anılırlar.
İlk sezonunda 10 ve ikinci sezonunda Zidane 6 gol atar. 1996 yılında, UEFA Kupası oynayan Bordeaux'nun vazgeçilmez oyuncularından biridir : 3. turda Real Betis'le oynanan maçta 40 metreden inanılmaz gol atar ; çeyrek finalde Dejan Savićević'li AC Milanı eledikten sonra, yarı finalde Slavya Prag karşısında klasını konuşturarak, adı avrupa'da tanılmaya başladı. Ancak finalin ilk maçını cezası nedeniyle oynamadı ve Bayern Münih maçı 2-0 kazandı. İkinci maçta Zidane'lı Bordeaux yine yenilince (1-3) UEFA Kupası'ndan oldu.
17 Ağustos 1994 tarihinde Bordeaux'da oynanan Çek Cumhuriyeti maçında, ilk kez milli oldu. Maç 2-0 Fransa'nın alehineyken, 63. dakikasında oyuna giren Zidane, iki dakikada 2 gol atarak, maçın berabere bitmesinde önemli bir rol oynadı. Ancak o dönemi Fransa'nın teknik direktörlüğünü yapan Aimé Jacquet, 1995'de oynanan 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası eleme grup maçlarını bekleyerek, Zidane'nı Fransa Millî Takımı'nın oyun kuruculuğuna yerleştirdi.
Juventus FC dönemi

1996 yılında, Bordeaux'yla kaybettiği UEFA Kupası finalinde sonra, Juventus'e 35 milyon fransız frankı, yani bugünkü 5.35 milyon avroya, transfer oldu. Böylece Fransa Millî Takım'daki arkadaşı Didier Deschamps'la aynı takımda oynayacaktı. Juventus'ün o dönemin teknik direktörlüğünü Marcello Lippi yapmaktaydı. Yeni takımıyla sezonu açmadan önce, 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası Fransa yarı finale çımasına rağmen, Zidane için vasat geçti. Nedeni, Bordeaux'yla zor bir sezon geçirmesi ve turnuvadan bir kaç gün önce araba kazası geçirmesiydi.
Zidane ve Beckham Real Madrid formasıylaJuventus'de ilk maçlarda (ilk üç ay) beklenen performansı gösteremedi. Ancak uyum sağlama süreci geçtikden sonra, Zidane Serie A'da ve avrupa kupalarında patlama yaparak, otoritelerde tam not aldı. Zidane Bordeaux'yla kazanamadığı kupaları Juventus'le kazanmaya başladı : 1997 ve 1998'de Scudetto'yu, 1997'de İtalya Süper Kupasını, 1996'da UEFA Süper Kupası ve Kıtalararası Kupası[12] ; ancak 1997 ve 1998 yıllarında iki sene üst üste Şampiyonlar Ligi'de iki finali, takımıyla birlikte kaybetti. Juventus'le kazanamadığı kupaları kaldırmak için, 2001 yılında o dönemin en pahalı transferiyle Real Madrid'e 77 milyon avro karşılığında transfer oldu.[13]
Real Madrid dönemi

Zinédine Zidane, Temmuz 2001 tarihinde FIFA tarafından 20. yüzyılın en iyi futbol takımı seçilen Real Madrid'le anlaştı. Başkent ekibiyle oynadığı ilk sezonunda La Liga ve Şampiyonlar Ligi'ni (kariyerinde kazandığı tek Şampiyonlar Ligi kupası) kazanır. Şampiyonlar Ligi finalinde, Bayer Leverkusen'le karşılaşmış ve kariyerin en güzel gollerinden birini atmıştır (FIFA tarafından Şampiyonlar Ligi'nin en iyi golü seçilmiştir) : Glasgow Hampden Park stadında oynanan maçta, 45. dakikada brezilya'lı futbolcu Roberto Carlos'un ortasında, Zidane sol ayağıyla vole çekmiş ve Real Madrid maçta öne geçmişti.
Ancak Florentino Perez'in uyguladığı Galaktik politikası (Zidane, David Beckham, Ronaldo veya Luis Figo gibi en ünlü futbolcuları transfer etmek) yavaş yavaş sınırını göstermekteydi : nitekim 2003 yılından 2006 yılına kadar Real Madrid hiç bir kupa kazanamamış ve futbolcular arasında çatlaklar görünmeye başlamıştı. Bu sebeplerden dolayı (ve fizik kondisyonu düşmesiyle birlikte), 25 Nisan 2006 tarihinde fransız kanalı olan Canal+'te verdiği demeçte 2006'da düzenlenecek Dünya Kupası'ndan sonra emekliliğe ayrılcağını duyurdu. Artık en üst seviyede oynayamacağını belirten Zidane, 2007'de biten kontratını fes edeceğine karar verdi. Onu Real Madrid'e getiren adam olan Florentino Pérez'in gitmeside şüphesiz kararında etkili oldu. Son maçını Santiago Bernabeu'da Villareal'e karşı oynamış ve kafayla Real Madrid'de son golünü kaydetmiştir ; stad'ta bulunan tüm seyirciler Zidane'nın 5 numaralı formasını giymiş ve Gracias por tu magia (büyücülüğün için teşekkürler yazılı büyük bir pankart açmışlardır.
Real Madrid formasıyla 200 maç'tan fazla sahaya çıkan Zidane, La Liga'da 35 ve Şampiyonlar Ligi'nde 9 gol kaydetmiştir. Kariyerindeki tek hat-trickini (bir maçta üç gol atmak) Real Madrid formasıyla atmıştır.
Mayıs 2006'da "Zidane, un portrait du XXIe siècle" belgeseli Fransa'da çıkmış ve 59. Cannes Film Festivali'nde sunuldu.
Fransa Milli Takımı'nın 10 numarası
Zinédine Zidane'ın giydiği 10 numaralı Fransa forması15 yaşından beri Fransa Millî Takımı'nın (Fransa U-15) formasını giyen Zidane, Fransa A'yla, 17 Ağustos 1994 tarihinde, Çek Cumhuriyeti'ne karşı çıktığı ilk maçında iki gol birden atarak, takımını 2-0 mağlübiyetten 2-2'lik beraberliğe getirdi.[14]
İngiltere'de düzenlenen 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda, turnuva başlamadan önce geçirdiği araba kazasına rağmen, ilk onbirde görev alan fransız futbolcu, takım arkadaşlarıyla birlikte yarı finale kadar çıkar ancak Çek Cumhuriyeti'ne penaltı atışlarında yenilirler.[15]
İki sene sonra, Fransa Millî Takımı'yla Fransa'da düzenlenen Dünya Küpasına katılır (1986'dan beri Fransa için ilk dünya kupası) : turnuvanın ilk maçı doğduğu şehir'de, Marsilya'da, Stade Vélodrome'da Güney Afrika'ya karşı oynandı. Maçı 3-0 kazanan Fransa Millî Takımı, ikinci maçın'daysa, Suudi Arabistan'ı 4-0'lık bir galibiyet elde etti ; ancak Zinedine Zidane, suudi arabistan'lı futbolcuya kasten basarak kırmızı kart gördü ve iki maç ceza aldı. Son grup maçında Danimarka'ya karşı ve Son 16 Paraguay'a karşı oynamayan yıldız futbolcu, çeyrek finalde İtalya'ya karşı turnuvaya geri döndü ve penaltı'larda atışını gole çevirerek, Fransa yarı finale kaldı. Yarı final'de, Hırvatistan'a karşı Lilian Thuram'ın golleriyle maçı 2-1 kazanan Fransa, finalde Brezilya'nın rakibi oldu. Final maçında iki gol atarak turnuva tarihine geçen Zidane, iki golüde kornerden kafayla attı (ilkini Emmanuel Petit, ikincisini Youri Djorkaeff asist yaptı) ve Fransa'ya ilk dünya kupasını kaldırttırdı ve fransız halkının sevgisini kazandı. Final maçından sonra sokaklara dökülen fransızlar, gece boyunca "Cumhurbaşkanı Zizou" diye tempo tuttular.[16] Dünya kupasını kaldıran Zinedine Zidane, FIFA tarafından yılın en iyi futbolcusu seçildi ve France Football dergisi tarafından düzenlenen Ballon d'Or ödülüne layık görüldü.
2000 yılında, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda, Zidane Fransa'yı zafere taşıdı. Ayrıca Fransa Millî Takımı tarihe geçerek üst üste Dünya Kupasını ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nı kazanan ilk milli takım oldu. Çeyrek finalde İspanya ve yarı finalde Portekiz'e birer gol attı ve iki yıl aradan sonra yeniden FIFA tarafından yılın en iyi futbolcusu seçildi.

Real Madrid'le, 2002 yılında, Şampiyonlar Ligi'ni kazandıktan sonra Güney Kore ve Japonya'da gerçekleşen Dünya Kupasına Fransa'yla katıldı. Turnuva başlamadan önce, Güney Kore'yle yapılan hazırlık maçında sol bacağından sakatlanarak, dünya kupasının ilk iki maçına çıkamadı.[17] Grup'taki son maç'ta dönüşünü yapan Zidane, Fransa'nın Danimarka'ya mağlüp olmasına engel olamayınca, Fransa Millî Takımı erken bir şekilde turnuvaya veda etti.

004 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ilk maçında İngiltere'ye maçın son dakikalarında iki gol atarak, maçın adamı seçildi. Fransa'nın turnuvaya çeyrek finalde veda etmesine rağmen, Zidane turnuvanın karmasında yer almayı başardı.[18] Avrupa Futbol Şampiyonası'ndan sonra, 4 Ağustos 2004 tarihinde, Fransa Millî Takımı'ndan çekilme kararı aldı. Ancak tam bir yıl sonra, 3 Ağustos 2005 tarihinde, kararını geri alarak, Fransa'yla yeniden oynamak istediğini ve Millî Takımın elemelerden çıkması halinde, 2006 FIFA Dünya Kupası'nı oynamak istediğini vurguladı.
Dönüş maçı, 17 Ağustos 2005 tarihinde, Montpellier'de oynanan Fransa-Fildişi Sahilleri maçıyla oldu : maç Zidane'nın kaptan olarak çıktığı ve attığı bir golle Fransa'nın 3-0 galibiyetiyle bitti.
Almanya'da düzenlenecek olan 2006 FIFA Dünya Kupası için oynanan eleme grup maçlarında, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni yenerek son bir galibiyet alan Fransa ve İsviçre'nin İrlanda'da puan kaybetmesiyle beraber, grubun birincisi olarak Dünya Kupası vizesini aldı.
2006 Dünya Kupası Finali

2006 Dünya Kupasında yarı finalde Portekize attığı penaltı golü2006 FIFA Dünya Kupası Zidane için Fransa'yla kaptan olarak son turnuvası olduğu için ayrı bir önemi taşimaktaydı.
1 Temmuz 2006 tarihi, Zidane için ve kariyeri için önemli bir tarih olarak geçmektedir : çeyrek finalde Brezilya'ya karşı üstün bir futbol oynayan Fransa, Zidane'nın asistiyle ve Thierry Henry'nin golüyle maçı 1-0 kazanmış ve yarı finale çıkma hakkı elde etmiştir ; maçın adamı FIFA tarafından Zinédine Zidane olarak seçilmiştir.[19] Maçtan bir kaç gün önce, İspanya'ya takımının üçüncü golünü atarak, skoru 3-1'e getirmişti. Yarı finalde, Portekiz'e karşı penaltıdan maçın tek golünü atarak, Fransa'yı finale gönderdi. Bu onun için ikinci dünya kupası finaliydi.
İtalya'yla oynanan final maçı Zidane'nın profesyonel kariyerindeki son maçıydı. 7. dakikada penaltıdan, panenka hareketi yaparak şık bir gol atan Zidane, takımını 1-0 öne geçirdi. Ancak maçın uzatma dakikalarında Marco Materazzi'nin göysüne kafa atarak, hakem tarafından oyun dışı bırakıldı. Olaydan bir kaç saniye önce, Materazzi, Zidane'nın formasını fazla çekince, fransız futbolcu italyan futbolcuyla alay edercesine "formamı o kadar çok istiyosan, maçın sonunda veririm" deyince Materazzi "fahişe kız kardeşini tercih ederim" cevabını vermiş ve Zidane duygusal davranarak italyan futbolcuya vurmuş.[20]
20 Temmuz 2006 tarihinde, Zinedine Zidane FIFA tarafından üç maça ve 7500 isviçre frankı para cezası aldı ; Materazzi ise iki maç ve 5000 isviçre frankı para cezasına çarptırıldı. Zidane turnuvanın en iyi futbolcu ödülünü cezasına rağmen korudu.[21]
Zidane ilk kez böyle durumlarda soğukkanlılığını kaybetmiyordu : 1998 FIFA Dünya Kupası'nda suudi arabistan'lı futbolcuya kasten basarak kırmızı kart görmüştü ; 24 Ekim 2000 tarihinde, Şampiyonlar Ligi Hamburger SV maçında, 24. dakikada alman defans oyuncusu Jochen Kientz'e ikisi yerdeyken kafa atmıştı, hakem terredütsüz kırmızı kart göstermiş ve Zidane 5 maç ceza almıştı.[22]
Bu olaylara rağmen, Zidane fransız halkın gözünde kahraman olarak kalmıştır. 2007 yılında, Yannick Noah'dan sonra Fransa'da en çok sevilen 2. ünlüdür

ERAGON






Eragon, 2006 yapımı ABD yapımı fantastik film.




Film, Christopher Paolini'nin filmle aynı ismi taşıyan kitabından uyarlanmıştır. Filmde, Edward Speleers (başrol), Jeremy Irons, Garrett Hedlund, Sienna Guillory, Robert Carlyle, John Malkovich, Djimon Hounsou ve Joss Stone gibi isimler yer almıştır. Yönetmeni Stefen Fangmeier'dir. Filmde 17 yaşındaki bir çiftçi çocuğun Spıne'de avlanırken bulduğu bir taşla hayatı değişir.Ailesinin para kazanacağını umarak satmak ister ama iş işten çoktan geçmiştir.Yumurta çatladığında karşısına bir ejderha yavrusu çıkar. ejderha yumurtasını arayan kral, ejderhası ölmüş eski bir süvari olan brom u bulmaları için ra'zac denilen yaratıklar gönderir. brom eragonu alıp kasabadan kaçarlar. ilk başta brom un sadece bir hikayeci olduğunu düşünen eragon onun ejderhalar, süvariler konusundaki bilgilerini, dövüş ve sihir yeteneği görünce onun süvari olduğunu anlar. daha sonradan rüyalarında gördüğü bir elfi kurtarmak için bromu dinlemez ve bir şehirdeki hapisaneye gider. orada shade in onu tuzağa düşürdüğünü görür. shade ( son derece güçlü ve kötü ruhlar tarafından yönetilen bir büyücü) brom orada eragonu korumata çalışırken ölür. eragon ejderhası ve bir yabancı murtgahın yardımlarıyla hapisaneden kaçar. birlikte vardeni bulur ve savaşın yakın olduğunu öğrenirler. savaşta eragon shade'i öldürür.

Günün Yıldızı:Eva Mendes




Eva Mendes (d. 5 Mart 1974, Miami) Küba asıllı Amerikalı aktris. Daha Hızlı Daha Öfkeli, Hitch ve Hayalet Sürücü (Ghost Rider) filmleri en çok tanındığı filmlerdir. Bir röportajında 50 farklı eyalette seks yaptığını söylemesi gündeme bomba gibi düşerken,yaşadığı ilişkilerin hepsinin farklı olmadığını söyleyerk tepki çekmişti.

ARDA TURAN DOMUZ GRİBİ!!!


Tedavisi yoğun şekilde süren Arda Turan'da domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsüne rastlandığı açıklandı.

Galatasaray Spor Kulübü'nden yapılan açıklamada, burun akıntısı, ateş ve genel halsizlik şikayetleri olan yıldız futbolcunun tahlillerinde H1N1 test sonucunun pozitif çıktığı kaydedildi.
Konuyla ilgili detaylı olarak bilgilendirilen ve tedavisine hemen başlanan Arda'nın 23 Kasım Pazartesi gününe kadar takımdan ayrı olarak tedavisine devam edileceği de duyuruldu.
ROMA'YA GİTMİŞTİ

Sarı kırmızılı futbolcu bu durumda takımının 22 Kasım Pazar günü oynayacağı Manisaspor karşılaşmasında forma giyemeyecek.
Arda Turan, Milli maçlara verilen aradan dolayı iki günlük iznini geçirmek için gittiği Roma gitmiş ve oradan ağır hasta olarak dönmüştü

TSUBASA



Kaptan Tsubasa
Kaptan Tsubasa (Japonca: キャプテン翼, - Kyaputen Tsubasa), 1981'de Yoichi Takahashi tarafından yaratılmış bir manga serisidir. Manga popülerlik kazanınca aynı isimle anime olarak da uyarlanmıştır. Öykü bir Japon genç takımın ve onun yıldız oyuncusu Tsubasa Oozora'nın yaşadıklarını anlatmaktadır. Türkiye'de "Küçük Golcü" olarak da yayınlanmıştır.

Manga olarak çıkan serileri; 1981-1988 arasında Captain Tsubasa, 1994-1997 arasında Captain Tsubasa: "World Youth" Saga, 2001-2004 arasında Captain Tsubasa: Road to 2002 ve 2005'ten 2008 kadar Captain Tsubasa: Golden 23 olarak yayınlandı. Şimdi ise Captain Tsubasa: Kaigai Gekito Hen in Calcio olarak yayınlanmaktadır. Ancak Captain Tsubasa: Golden 23 bitmemiş, ara verilmiştir.
Daha sonra animeye çevrilen seri 1983-1986 arasında Captain Tsubasa ismiyle yayınlandı. 1985-1986 arasında dört tane filmi çekildi. 1989'da serinin devamı Shin Captain Tsubasa adını aldı. Sonradan çıkan seriler 1994-1995 arasında Captain Tsubasa J, daha sonra Captain Tsubasa: Holland Youth ve 2001-2002 arasında Captain Tsubasa: Road to Dream isimleriyle yayınlandı.
Kaptan Tsubasa


Tsubasa Ozhora, Dünya Kupası'nı Japonya adına kazanmak isteyen ve futbolu çok seven bir ilkokul öğrencisidir. Babası dünyayı dolaşan bir kaptan olduğu için annesiyle yaşar. Aile, Nankatsu'ya taşınır. Nankatsu şehrindeki yerel okul olan Nankatsu İlkokulu ve özel okul olan Şuutetsu arasından bir seçim yapması gereken Tsubasa, Şuutetsu ilkokulundaki yetenekli kaleci Genzo Wakabayashi'ye rakip olmak için Nankatsu okuluna kaydolmaya karar verir. Burada Tsubasa futbol sevdalısı Ryou Ishizaki ve Nankatsu'ya destek veren, futbolu seven bir kız olan Sanae ile tanışır. Tsubasa'nın babasının arkadaşı Brezilyalı futbolcu Roberto Hongo, Tsubasa'yı futbol konusunda geliştirmeye başlar. Yakın zamanda o da Nankatsu ilkokulu takımının koçu olur ve takımı eğitirken, Tsubasa'ya özel vuruş teknikleri öğretir. Bu sırada babasının işi yüzünden hep dolaşmak zorunda kalan Taro Misaki, takıma katılır ve Tsubasa'nın en iyi arkadaşı olur. Tsubasa ve Misaki "Altın İkili" olarak bilinirler ve Nankatsu bölge takımına ulusal turnuvada şampiyonluğu kazandırırlar. Bu sırada Kojiro Hyuga, Ken Wakashimazu, Jun Misugi, Hikaru Matsuyama, Shun Nitta gibi önemli yeteneklerle tanışır ve onlarla karşı karşıya oynarlar. Nankatsu takımı Taro Misaki ve Genzo Wakabayashi'nin ayrılmasına rağmen Tsubasa'nın önderliğinde 3 yıl daha üst üste ulusal şampiyon olur. Ardından Japonya'nın en iyi oyuncularından bir Japonya genç takımı kurulur ve bu takım 16 yaş altındaki oyuncular için dünya şampiyonluğunu kazanırlar. Hikayenin sonunda Tsubasa mezun olur ve futbol hayatını Brezilya'da devam ettirme kararı alır
Kaptan Tsubasa Dünya Gençlik Şampiyonası

Tsubasa, antrenörü Roberto ile São Paulo (Road to 2002 animesinde FC Brancos) takımında oynamaya başlar ve finalde Flamengo (Road to 2002 animesinde FC Domingos) takımını 4-3 yenerek Brezilya şampiyonu olur. Bu dönemde Tsubasa, takımının en önemli oyun kurucularından biri olan Pepe ve Flamengo oyun kurucusu Carlos Santana gibi yeteneklerle tanışır.
Bir yandan da Tsubasa'nın Japonya'daki eski rakiplerinden biri olan Shingo Aoi, İtalya'da top koşturmak için Japonya'dan ayrılır. İtalya'ya gidince, onu bir İtalyan takımına seçtireceğini söyleyen bir adam tarafından dolandırılır ve beş parasız kalır. Shingo para kazanmak için ayakkabı boyacılığı yapar, bazen de top cambazlığı yaparak fazladan para kazanır. Hikayenin devamında Inter Milan'ın koçları tarafından keşfedilir ve ofansif ortasaha olarak takıma çağırılır.
Japonya Genç Takımı, AFC Asya Genç Kupası'nın 1. turuna yeni çalıştırıcıları Gamo'nun 2. tura kadar takımdan uzaklaştırdığı Misaki, Hyuga, Nitta, Jito, Soda ve Tachibana kardeşlerden eksik bir şekilde katılır. Ama Tsubasa, Wakabayashi ve Shingo'nun takıma girmesiyle 1. turu atlarlar ve takımdan uzaklaştırılan oyuncuların yeniden takıma alınmasıyla kupayı kazanarak FIFA Dünya Gençler Şampiyonasına katılmaya hak kazanırlar.
Japonya Genç Takımı oynadığı maçlarda Meksika, Uruguay, İtalya, İsveç, Hollanda gibi takımları yendikten sonra finalde Brezilya'yla karşılaşır. Brezilya'da Natureza'nın, Wakabayashi'ye ceza sahası dışında gol atan üçüncü futbolcu olmasına karşın Tsubasa'nın hat-trick'i ve "Altın Gol"ü sayesinde kupayı Japonya kazanır. Kupadan sonra Tsubasa, uzun süreli aşkı olan Sanae'ye evlenme teklifi eder. Bu başarıdan sonra yeni eşi Sanae ile La Liga'da FC Barcelona (Road to 2002 animesinde FC Catalunya) takımında oynamak için Brezilya'dan ayrılır
Kaptan Tsubasa 2002 Yolu

Tsubasa'nın FC Barcelona'ya transferi sırasında Kojiro Hyuga da Juventus (Road to 2002 animesinde FC Piemonte) takımına transfer edilir. Tsubasa antremanlarda iyi oynasa da koç Van Saal (Road to 2002 animesinde Edward) tarafından Rivaul ile beraber oynayamaz denerek B takımına gönderilir.
Hyuga ilk maçında iyi oynayamaz ve oyundan çıkarılır. Onun yerine oyuna giren David Tresaga galibiyet golünü atar. Almanya'da ise Hamburg (Road to 2002 animesinde Grunwald) takımında oynayan Wakabayashi ilk maçında Karl Heinz Schneider'ın yıldızlaştığı Bayern Münih (Road to 2002 animesinde Routburg) karşısında iyi kurtarışlarına rağmen 2 hata yaparak takımının 2-1 yenilmesine neden olur. Tsubasa ise Rivaul önderliğinde Barcelona'nın, arkadaşı Carlos Santana'nın yeni takımı Valencia (Road to 2002 animesinde San Jose) karşısında 2-2 beraber kaldığı maçı tribünden izler.
İtalya'da Hyuga Reggina'ya, Shingo Aoi de Albese takımlarına satılır. Tsubasa ise B takımında 3 maçta 12 gol, 11 asist yapar. Rivaul'un sakatlanması nedeniyle ve takımının dört maçta sadece bir puan kazanması yüzünden Real Madrid maçı kadrosuna çağrılır. Tsubasa'nın eski rakibi Brezilya'lı Natureza'yı alan Read Madrid, Rivaul'un da sonradan girdiği maçta Tsubasa'nın 3 gol ve 3 asistine engel olamaz ve maçı Barcelona 6-5 kazanır.
(Kaptan Tsubasa (Road to 2002 - Go for 2006) adlı 5 bölümlük kısa bir seri de yayınlanmıştır. Burada Hyuga ve Aoi'nin İtalya'daki yeni takımlarıyla maçları gösterilmiştir. Hyuga kendini antremanlara verip, ilk maçında hat-trick yapmıştır.)

Kaptan Tsubasa Altın 23
Tsubasa, Barcelona ile oynamaya devam ederken, Kazami ve Furukawa adlı yetenekli iki futsal oyuncusu Japonya'nın 22 Yaş Altı Milli Takımı'na girer ve kadro Altın 23 olarak adlandırılır. Japonya 20 Yaş Altı Milli Takımı da AFC Gençler Şampiyonasını kazanır. Bu arada Tsubasa, Sanae'nin hamile olduğu haberini alır. Hoca eski U-20 hocası Minato Gamo ise Vasco da Gama'da oynayan Japon Soga'yı milli takıma çağırır ancak Soga kabul etmez.
Wakabayashi teknik direktör Zeeman ile anlaşamamalarından dolayı kadroya giremez ancak onu almak isteyen birçok takım vardır. Kaleci milli takıma da çağrılır. Minato Gamo ise her yerde oynayabilen Igawa'yı milli takıma girmesi için ikna etmeye çalışmaktadır. Tsubasa ise ligdeki başarısına devam etmektedir.
Japonya-Nijerya maçı heyecanlı geçer. Ochado ve Shingo Aoi'nin takım arkadaşı Bobang gibi iki şampiyon oyuncuya sahip Nijerya maça iyi başlar. Ancak Wakabayashi bir penaltı kurtarır. Daha sonra kurtardığı bir topu hemen oyunca sokup Wakashimazu'ya bir rövaşatayla gol attırır. Bobang ve Ochado'nun golleriyle durum 2-1 olsa da Misaki'nin son dakikadaki golüyle maç 2-2 biter. Bu sorada Minato Gamo, Gakuto Igawa'yı milli takıma katılmaya kabul ettirir.
Hala devam etmekte bölümlere göre, Tsubasa hala takımında başarılı bir şekilde oynamaktadır ve Wakabayashi'li, Gakuto'lu, Nitta'lı Japonya olimpiyatlara katılma elemelerinde grubunda ikinci durumdadır ama sadece birinci olimpiyatlara katılmaktadır.